Buharlı lokomotiflerin su ihtiyacını karşılamak için yapılan su cendereleri ve depolar, demir yollarının tarihine ışık tutuyor. Manisa'nın Salihli ilçesindeki iki su cenderesi hala varlığını sürdürüyor
Salihli Turizm Derneği (SATURDER) Başkanı Mustafa Uçar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fransızlar tarafından yapılan cendere ve depoların, Devlet Demiryollarının 138 yıllık tarihine ışık tuttuğunu söyledi.
Salihli Tren Garı'nın Türkiye’nin en eski garlarından olduğunu hatırlatan Uçar, ilçeden geçen demiryolu hattının 1850’li yıllarda İngilizler tarafından planlandığını ve 1875 yılından itibaren hizmet vermeye başladığını belirterek, şöyle konuştu:
"O dönemlerde kullanılan lokomotifler suyla ve kömürle çalıştığı için suya ihtiyaç duyulurdu. Bu nedenle demiryolu hattı planlanırken her 50 kilometrede bir su cenderesi ve depolar yapılmış. Su cenderelerinden ilçede iki tane mevcut. Su cendereleri ve depolar, istasyonun doğu ve batı cephelerine konulmuş. Su depoları doldurulmak için Fransızlar Salihli’nin Bahçecik köyünden tren garına kadar hat döşemişler. Lokomotifler yıllar yılı burada su ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra yoluna devam edermiş."
"110 yıl hizmet verdiler, hala ayaktalar"
Devlet Demiryollarının tarihi açısından su cendereleri ve depoların oldukça önemli bir konuma sahip olduğunu kaydeden Uçar, Avrupa'nın çeşitli şehirlerinde lokomotiflerle çeşitli turların düzenlendiğini, benzer projelerin Türkiye'de de uygulanabileceğini dile getirdi.
Uçar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de de bu tür projeler geliştirilirse su cendereleri ve depolar hazır vaziyette, kullanılmayı bekliyor. 1875 yılında bu hat açıldıktan sonra 1985 yılına kadar, yani buharlı lokomotifler devre dışı kalana kadar 110 yıl boyunca işlevini sürdürdü. Günümüzde mazotlu ve elektrikli trenler devreye girdiği için lokomotifli trenler artık nostaljik seyahatlerde kullanılıyor. Su cendereleri hem ilçenin 138 yıllık tarihine tanıklık ediyor hem de bunca yıla rağmen ayakta kalmış ve nostaljik bir görüntü sergiliyor."
Salihli Tren Garı’nın büyük özellikleri olduğunu vurgulayan Uçar, şunları kaydetti:
