31 Aralık 2012 Pazartesi

MİSAFİR KALEMDEN İZLENİMLER


YENİ YILA GİRERKEN...
            2012 yılından 2013’e girerken geride kalan yılın getiri ve götürülerini özellikle ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel açıdan ele alırken dünya, ülkemiz ve kendi açımızdan yazmaya kalksak bu bir tür ‘yıllık’, yabancıların deyimiyle bir ‘almanak’ olurdu. Bırakalım bunları da büyük yayıncılık kurumları, istatistik enstitüleri ve diğer bilimsel araştırma merkezleri yapsınlar. Biz, kısaca biraz kendimizden bahsedelim.  
Mustafa Uçar,Erol Uysal'a teşekkür konuşması yapıyor 
            Yeni bir yıla girmenin arifesinde aile dostlarımızla 2012 yılının yorgunluğunu üzerimizden atmak, yeni bir yıla daha zinde ve sağlıklı başlamak için bölgemize yakın bir termal kaplıcaya gittik. Şifalı termal suda yüzdük, dinlendik. Ülkemiz turizminin önemli bir alternatifi olan jeotermal kaplıcaları açısından dünyada sayıları bilinen tesisler sıralamasında epey yol aldığımızı düşünüyorum. Tesisler gayet bakımlı, yerli ve yabancı müşteri talebini karşılayacak sayı ve düzeye gelmekteler. Dileğimiz; konumu, iklimi, tarihi, kültürel varlıkları, doğal örtüsü, üç yanının denizlerle çevrili oluşu ve zengin folkloru ile yerli ve yabancı turizme her türde tatil için çok uygun bulunan ülkemizin mevcut olanaklarını iyi işleterek, tanıtarak dünya turizminde yer aldığı sıralamada daha da öne çıkmasıdır.
Turizm; değişim, eğlenme, dinlenme, bilgi edinme sağlık ve spor dışında aynı zamanda iletişimdir, tanışmadır.  Kaldığımız termal otelde bir şehit ailesiyle tanıştık. 2012 yılı Nisan ayının 5.günü Hakkari Şemdinli’de teröristlerle girdiği çatışmada şehit olan Jan.Ütğm. Ahmet Ozan Şarlak’ın anne ve babasıydı tanıştıklarımız. Eşimle evliliğimizin 48. Yıldönümü olan 27 Aralık günü akşamı yemekte bu değerli şehit anne ve babasını tanıttım dostlarıma. Bize 28 yaşındaki oğlu Ahmet Ozan’ın fotoğrafını hediye ettiler. Duygularını, acılarını yatıştırmak için teselli etmeye çalıştık onları. “Şehitler ölmez, ne mutlu size, vatan uğruna şehit olan bir yavrunuz var” dedik.  Onlara aldığımız küçük bir hediyeyi “çam sakızı çoban armağanı “ diyerek şehit annesine verirken bunu tüm şehit annelerine, ailelerine de ithaf ettiğimizi söyledik. Büyük mutluluk ve gurur duydular. Onlarla kendi araçlarına binerek Manisa Salihli’deki Sart harabelerine gittik. Artemis mabedi ve çevresindeki tarihi kalıntıları gördük. Fotoğraf çektiler. Otele dönüşte Sart Mustafa köyünde kahve içtik.  
Mustafa Uçar ve Erol Uysal
            Salihli Turizm Derneği (SATURDER) Başkanı sevgili Mustafa Uçar çok eskiden tanıdığım değerli bir rehber arkadaşımdır. Bizi otelde eşiyle birlikte gelerek ziyaret ettiler. Mustafa Bey yöre hakkında yazdığı iki kitabını bana ve arkadaşlarımıza hediye etti. Beni kendi aracıyla Frigya Kralı Midas’ın vücudundaki altınlardan kurtulmak için yıkandığı  ‘Paktalos’ deresinin gölet oluşturduğu yere götürdü. Buradan Sart şehrinin akropolü ve sur duvarları daha iyi görünüyordu. Daha önce hiç buraya gelmemiştim. Marmaris’in Turgut Köyündeki şelaleye çok benziyordu. Tertemiz akan ve içimi çok güzel olan Bozdağ’ın soğuk sularını bölge insanı evlerinde kullanıp içiyormuş. Biz de doyasıya beğenerek içtik. Salihli’ye yolu düşenler mutlaka Kurşunlu ve Çamur Termal Tesislerini de ziyaret etmeliler. Kaldığımız Sardes-Lidya Termal Oteli ve termal havuzu çok beğendik. Otel yönetici ve personeline bizlere gösterdikleri ilgi ve misafirperverlik için teşekkür ediyorum. 
2013 YILI BARIŞ, GÜVEN, HUZUR VE KARDEŞLİK YILI OLSUN!
 Erol Uysal - Marmaris, 30 Aralık 2012 
                  

15 Aralık 2012 Cumartesi

KIYAMETİN KOPMAYACAĞI ŞİRİNCENİN SIRRI



Bazı insanların inanışına göre, M harfi şeklindeki Maden Dağı 21 Aralık'ta yıkılmayacak. 321 metre yüksekliğindeki zirvenin tam ortasından bir gemi çıkacak. Şirince'de bulunup bu gemiye binenler kıyametten kurtulacak...

İnsanlık tarihi antik çağın gelişmiş uygarlığı Mayalar'a kilitlendi. Zira Milattan Önce yaşayan bu ilginç uygarlığa göre, dünyadaki yaşam 21 Aralık 2012'de sona erecek. Hayatta kalmak için gerekli sır ise iki bölgede gizli. Bunlardan biri Fransa'daki Bugarach diğeri İzmir'in şirin köyü Şirince... Çünkü Maya Uygarlığı'na göre Şirince'nin sırrı, sırtını dayadığı Maden Dağı'nda gizlidir. Peki Şirince'deki dağın gizemi nedir? Yüzyıllar önce beyaz mermerlerin çıkarıldığı dağ, Maya Takvimi'ne nasıl girdi?

MİLYARDER KONUK GELİYOR
İnanışa göre Mayalar'ı simgeleyen M şeklindeki Maden Dağı, 21 Aralık'ta kopacak kıyamette  ayakta kalacak. Nuh Tufanı'nda anlatılan gemiye benzer bir araç,   21 Aralık günü tekrar ortaya çıkacak ve dağın ortasına oturacak. Gemiye binenler de kıyametten kurtulacak. Gemiye binmek isteyen ünlü isimler de önümüzdeki hafta Şirince'de toplanacak.
Alınan bilgilere göre Jennifer Lopez de çocukları ile soluğu Şirince'de alacak. Bu furyaya Japon Prensesi de katılacak. Ayrıca milyarder Amerikalı bir işadamı da o tarihte Şirince'de olacak. Hatta Semra Özal ve ailesinin yerleştiği Markiz Konakları'na yerleşecek.

Orta Amerika ülkesi Guetemala'da bulunan Maya Takvimi, Mayalar'ın geleceğe dair öngörülerini barındırıyor. Milattan Önce yaşayan Mayalar'a göre Marduk gezegeni, 21 Aralık'ta dünyaya çarparak kıyamete yol açacak. Ancak kendilerini 'Mavi Enerji Grubu' olarak tanıtan topluluğa göre kıyametten Şirince ile Fransa'nın güneyindeki Bugarach Köyü etkilenmeyecek.
22 Aralık günü bakalım hangi yeni kıyamet senaryosu tekrar ortaya atılacak.Bekleyip hep birlikte göreceğiz..


13 Aralık 2012 Perşembe

Fahri Işık Manisa'da Konferans Verdi



Atatürk ve Akdeniz Üniversitelerinde Arkeoloji bölümlerini kuran, Lykia ve Patara kazılarını başlatan, pek çok arkeolojik araştırmaya başkanlık ve bilimsel danışmanlık yapan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Işık, Celal Bayar Üniversitesi’nde (CBÜ) konferans verdi.

“Uygarlık Anadolu’da Doğdu” konulu konferans, Rektör Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Çelik, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Uğurlu, öğretim üyeleri ve öğrencilerin katılımıyla Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Fahri Işık’ın, MÖ 1200-500 yılları arasında Anadolu’da köklenen Batı Uygarlığı’nın Ege’nin öte yakasına, Hellas’a sürgün verişinin bilimsel bulgularını aktardığı; her iki yakada Hitit ve Akha gibi büyük siyasal güçlerin çöküşüyle girilen ilkel kültürden, insan resminin soluklanıp canlandığı Klâsik Devrime geçişteki öncü adımların, ilk kez Anadolu topraklarında atıldığı gerçeğini vurguladığı konferansı ilgiyle dinlendi. Işık, anlattıklarını sunduğu slaytlarda yer alan resimler ve yazılı belgelerle de kanıtlayarak, “Yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen bulgular, Yunan medeniyetinin Anadolu medeniyetinden etkilendiğini gösteriyor. Sanıldığının aksine, batı uygarlığının temelinde Yunan medeniyeti değil, Anadolu medeniyeti vardır” dedi.

Anadolu arkeolojisini temelden değiştirecek çalışmalarını 2012 yılında yayınladığı “Uygarlık Anadolu’da Doğdu” adlı kitapta toplayan, kitabından elde ettiği ve edeceği tüm geliri Patara kazılarına bağışlayan Prof. Dr. Fahri Işık’a Rektör Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli tarafından teşekkür plâketi takdim edildi. Ressam Yakup Hayro ise konferans sırasında yaptığı portresini armağan etti.

Prof.Dr.Fahri Işık, konferansından birgün önce Salihli'de,Lidya Krallığının başkenti Sardes'i ziyaret etti. Sardes gezisi sırasında Salihlili araştırmacı yazar Mustafa Uçar,Işık'a eşlik etti. Mustafa Uçar "Fahri hocamın görüşlerine katılıyorum, medeniyet dediğimiz uygarlık bize ezberletildiği gibi Yunanlar tarafından değil Anadolu insanları tarafından ortaya çıkarılmıştır.Sardes gezimizde Işık hocamız ile fikir alışverişinde bulunduk ve ben kendisinden çok yararlandım"dedi.

GALATASARAY MAÇ TARİHİ DEĞİŞTİ

Salihli Belediyespor Kulüp Başkanı Gürsel Tuncer, yaptığı yazılı açıklamada, “Galatasaray Daikin ile 19 Aralık Çarşamba günü saat 15.00’ de Salihli’de oynayacak olduğumuz maç tarihi değiştirilmiştir. İlk maçımız 19 Aralık Çarşamba günü saat 15.00’de İstanbul Burhan Felek’te oynayacağız. Çeyrek finalin rövanş maçını da 3 Ocak Perşembe günü saat 14.00’de Salihli’de oynayacağız” dedi.

7 Aralık 2012 Cuma

SALİHLİ'DE GALATASARAY HEYECANI


  Salihli Belediyespor Kulübü,  Voleybol Bayanlar Teledünya Türkiye Kupası çeyrek finalinde Galatasaray Daikin ile eşleşti; Salihlili sporseverler eşleşmeden mutlu. 

      Salihli Belediyespor Kulübü Başkanı Gürsel Tuncer, Galatasaray’ı Salihli’de ağırlamaktan büyük mutluluk duyacaklarını söyledi.
       19 Aralık’ta Salihli’de oynayacak  İlk maç için Başkan Gürsel Tuncer, taraftarların  kendilerine destek vermesini istedi. Geçen sezon yarı finalde Salihli’de Vakıfbank Türk Telekom’u ağırladıklarını hatırlatan Tuncer, “Ligde iddialı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Kupada ise Oyuncularımın turu geçebilmek için ellerinden geleninin en iyisini yapacaklarına inanıyorum. Kupada ilk sekiz takımına kalabilmek çok büyük başarıdır. Oyuncularımın hepsini kutluyorum. Galatasaray’ı Salihli’de en iyi şekilde ağırlayacağız. Salihli halkı geçen yıl Vakıfbank Türk Telekom’u izleme imkanı buldu bu yıl da Galatasaray’ı izleyecek. Seyir zevki güzel bir maç olmasını diliyorum” diye konuştu. 
       Salihli Belediyespor Antrenörü Gül İlter ise, “Bizim için zorlu bir maç olacak. Takımım şu anda 2. Lig A grubunda namağlup lider olarak yoluna devam ediyor. Elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Turu geçmek önemli ayrıca Galatasaray’ı Salihli’de ağırlamak bizim için onurdur” şeklinde konuştu.

22 Kasım 2012 Perşembe

SALİHLİ SEMPOZYUMU NİSAN AYINDA YAPILACAK


 Salihli Kaymakamlığı ve Salihli Belediyesi'nin organize ettiği "Salihli Sempozyumu" 26-27 Nisan 2013 tarihlerinde Salihli'de düzenlenecek.
         Salihli'de 26-27 Nisan 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek, Salihli Kaymakamlığı ve Salihli Belediyesi'nin organize ettiği "Salihli Sempozyumu"nun ilk gün konusu "Salihli'nin Tarihi ve Edebiyatı" olarak belirlendi. İlk gün sempozyum açılışı, bildiri sunumu yapılacak, ikinci gün bildiri sunumlarına devam edilecek ve bildirilerden sonra Salihli ve çevresindeki tarihi, turistik yerlere gezi düzenlenecek.

         "Krallardan Efelere" sloganı ile gerçekleştirilecek olan Salihli Sempozyumu'nun Tarih temasında Eskiçağ'da, Ortaçağ'da , Yeni ve Yakınçağ'da, Milli Mücadele Döneminde, Cumhuriyet Döneminde Salihli ve Salihli'nin Tarihi Coğrafyası konuları, Edebiyat temasında ise Salihli Yöresi Ağız, Şive ve Dil Özellikleri, Edebiyat, Şiir, Halk Bilimi, Halk Oyunları ve Salihlili Önemli Kişiler  konularında bir çok bilim insanı tarafından bildiriler sunulacak. Düzenleme Kurulu Doç. Dr. Nurettin Gülmez, Yrd. Doç. Dr. Cengizçakaloğlu, Yrd. Doç. Dr. Nejdet Bilgi, Avukat Teoman Ergül, Mehmet Bilgi ve Servet Alper Erdoğmuş'dan oluşan Salihli Sempozyumu'nun Bilim Kurulu'nda ise Prof. Dr. Enver Konukçu, Prof. Dr. Nadir Özkuyumcu, Prof. Dr. Ayşe İlker, Prof. Dr. Meryem Kırımlı, Prof. Dr. Kenan Erdoğan, Prof. Dr. Şadan Gökovalı, Prof. Dr. Şenol Çelik, Doç. Dr. Nurettin Gülmez, Doç. Dr. Sabri Alanyalı, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Çakaloğlu, Yrd. Doç. Dr. Nejdet Bilgi, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Demir, Yrd. Doç. Dr. Hraun Ürer yer aldı. Sempozyum takvimi kapsamında bildiri özetlerinin 15 Ocak 2013 tarihine kadar kabul edileceği açıklanırken, kabul edilen bildirilerin özetlerinin 30 Ocak 2013 tareihinde kamuoyuna duyurulacağı, bildiri tam metinlerinin 25 Mart 2013 tarihine kadar kabul edileceği, sempozyum programının 5 Nisan 2013 günü ilan edileceği ve 26 - 27 Nisan 2013 tarihlerinde de Salihli Sempozyumu'nun gerçekleştirileceği belirtildi.

20 Kasım 2012 Salı

SALİHLİ İSTANBUL TURİZMCİLERİNE TANITILDI

Salihli Turizm Derneği SATURDER Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Uçar, Salihli Hotel Lidya sponsorluğunda, İstanbul'da Salihli ve çevresinin turistik değerlerini tanıttı.
Mustafa Uçar ve Naim Güleryüz

SATURDER Başkanı Mustafa Uçar ve Hotel Lidya Sardes'in Müdürü Alper Uzan geçen hafta başında İstanbul'a giderek Salihli'nin turizm potansiyeli ve değerleri hakkında bazı gazete ve Tur Acentalarını bilgilendirdiler.
Araştırmacı Yazar Mustafa Uçar, geçtiğimiz salı günü, Yahudi cemaatine Sardes Sinegogu ve önemini anlatmak üzere Araştırmacı Yazar Naim Güleryüz ile bir araya geldi. Bir saati aşkın bir süre karşılıklı görüş alışverişinde bulundular. Görüşmenin ardından bir açıklama yapan Uçar konu ile ilgili şunları söyledi:
"İnanç Turizmi açısından Hıristiyanlar için İncil'de adı geçen 7 kiliseden biri Sardes'tir ve bu  konu hemen herkes tarafından bilinir. Ancak Yahudiler açısından da  Sardes'in  önemli bir İnanç Turizmi merkezi olduğunu bilmezler. Oysa Sardes Yahudiler açısından da önemli bir İnanç turizmi merkezidir. Özellikle Yahudiliğin Seferad kolu Sardes'de doğmuştur ve buradaki cemaat 617 yılından sonra İspanya'ya göçmüş daha sonra 1492 yılında, İspanyol katoliklerinin Müslümanlara ve Yahudilere yaptıkları baskı sonucu tekrar Osmanlı ülkesine dönmüşlerdir, bu açıdan Seferad Yahudileri Sardeslidir ve burası onlar için çok önemlidir.
Sardes,Seferad Sinagogu 
Ayrıca Sardes, Gymnasium alanı içinde kalıntıları bulunan Sinagog, Kudüs'deki Süleyman ,Babil'deki Babil Sinagogundan sonra dünya yüzünde   inşaa edilen üçüncü Sinagog olma özelliğini taşıdığından da tüm Yahudi cemaati açısından önemlidir.
 Burada değerli araştırmacı yazar Naim Güleryüz ile yaptığım görüşmede kendilerine konu ile ilgili tarihsel belgelerden ve dökümanlardan örnekler sundum. Sonuçta cemaatin Sardes'de bir Sinagogun olduğunu ama bu kadar önemli bir yer olup olmadığı konusunun bilinmediklerini gördüm. Naim bey konu ile ilgiledi ve kendisinin aldığı bilgilerden etkilendiğini en kısa sürede Salihli'ye gelerek birlikte araştırmalar yapmamız gerektiğini söyledi."
Araştırmacı yazar Mustafa Uçar İstanbul ziyareti hakkında şunları ekledi:
"Bu arada haftalık çıkan Yahudi cemaatine ait Şalom Gazetesini de ziyaret ettik,aynı konuları editör Eti Hanımefendi ile de görüştük. Önümüzdeki sayılarında kendilerine anlattığımız konuyu haber olarak işleyeceklerini dile getirdiler.Ayrıca Cemaatin tur operatörleri ile anlaşarak Salihli ve çevresine tur düzenleyeceklerini belirttiler. Tüm bu çalışmaların ardından  İstanbul Avrupa yakasındaki tur Acentalarını da ziyaret ettik"dedi.

Hotel Lidya Sardes Müdürü Alper Uzan ise:
" Mustafa Hocamız ile yaptığımız bilgilendirme gezisi Salihli tanıtımı ve bizim açımızdan çok başarılı geçti. Birlikte ziyaret ettiğimiz Seyahat Acenta yetkililerine ben otelimiz hakkında bilgilendirme yaparken Mustafa Hoca da Salihli ve çevresinin Tarih,kültür,doğa,termal ve inanç turizmi açısından önemini anlatarak Salihli'nin kendine özgü bir turizm destinasyonu olduğunu anlattı. Ziyaret ettiğimiz hemen tüm tur yetkilileri etkilenerek bizlerden Salihli ve çevresine ait tur seçenekleri sunacak programlar hazırlayıp göndermemizi istediler.Gerekli programlarımızı gönderdikten sonra önümüzdeki günlerde Salihli'ye geniş çaplı turların başlayacağını umuyorum. Bundan sonra benzer çalışmalarımızı  İstanbul Anadolu yakası ve İzmir ile diğer illerde de sürdüreceğiz" dedi.

10 Kasım 2012 Cumartesi

ATATÜRK 131 YAŞINDA


                                                                                          l
            Ulu Önder Atatürk’ü aramızdan bedenen ayrılışının 74. yıldönümünde yine anıyoruz. Türk Ulusu Atatürk’ünü hiç unutmadı. O’nu hep gönlünde yaşattı. Özellikle  Atatürk’ten sonra dünyada ve ülkemizde yaşanan siyasi, kültürel,  ekonomik ve sosyal gelişmeler Atatürk’ün öngördüğü şekilde gelişti. Bunlar Atatürk’ün değişik ortam ve şartlarda üzerinde önemle durulması gereken uyarı ve direktifler olarak tarihe geçti.
            Atatürk,  ilerici, Türk Ulusunu çağdaş medeniyet düzeyine ulaştırmak ve hatta bunu da aşarak en önde olmayı hedefleyen, kazandığı askeri başarılardan sonra da büyük bir devlet ve siyaset adamı olarak dünya ve Türk tarihinde hak ettiği yeri aldı. Yaptığı devrimlerle hantal, tutucu, hasta zihniyet ve düşüncenin pabucunu dama atarak Türkiye Cumhuriyetini medeni uluslarla yarışacak duruma getirmek gayreti içinde oldu.  O’nu Türk Ulusu işte bu yüzden yaşatıyor, hayranlık ve minnetle hep yâd ediyor. Bedenen aramızdan ayrılan Atamızı ruhen, fikren, ideoloji olarak gönlümüzde yaşatıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti yaşadıkça Atatürk manen ölmeyecektir. Atatürk’ü yaşamında görenler birer ikişer maddi dünyalarından ayrıldı, ayrılıyorlar. Atatürk’ü görmeye biz de erişemedik. Ancak; O’nun çok güzel sözlerinden birisi olan, “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu yeterlidir’ deyişi çok anlamlıdır...  
            Atatürkçülük herkesin kendi düşünce veya dar görüşlerine göre yorumlayacağı ideoloji değildir. Atatürkçü yazar, her zaman rahmetle andığımız değerli insan, merhum Uğur Mumcu bundan tam 41 yıl önce 1971 yılı 10 Kasımında yayınlanan gazete yazısında Atatürk ve Atatürkçülüğü bakın nasıl tanımlıyor:  
            “ATATÜRKÇÜLÜK   (KEMALİZM); Türk Milleti'nin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devletin millet egemenliği esasına dayandırılması, aklın ve ilmin rehberliğinde Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyi üzerine çıkarılması amacıyla temel esasları yine Atatürk tarafından belirtilen devlet hayatına, fikir hayatına ve ekonomik hayata, toplumun temel müesseselerine ilişkin gerçekçi fikirlere ve ilkelere uymaktır.
             ATATÜRKÇÜLÜK; emperyalizmin düşmanıdır, anti - emperyalisttir. Tam bağımsız Türkiye'den yanadır. Özgürlükçüdür. İnsan Hakları savunucusudur. Her türlü terörün karşısındadır. Yobazların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıdır...
            ATATÜRKÇÜLÜK; yirminci yüzyılın yüz akı, ulusal direnişlerin temelindeki "tam bağımsızlık" harcıdır.
            ATATÜRKÇÜLÜK; ulusal bağımsızlık demektir, ulusal kurtuluş demektir, anti-emperyalist bilinç demektir!
            ATATÜRKÇÜLÜK; aşırı sağa ve aşırı sola ödün vermeyen, kişi haysiyet ve onuruna inanan, ulusal, akılcı ve insancıl bir görüştür.
          ATATÜRKÇÜLÜK; Atatürk'ü bütün yönleriyle ve eserleriyle tanımak, sevmek, benimsemek, tanıtmaya ve sevdirmeye çalışmaktır. Başka bir ifadeyle Atatürk'ün ideolojisini, ülkü ve eserlerini eksiksiz öğrenip tam olarak gerçekleştirmek, yüceltmek ve aynı yoldan Türk Ulusu'nu Çağdaş Uygarlık Düzeyine ulaştırmak için bütün gücümüzle çalışmaktır, diyebiliriz.
          ATATÜRKÇÜLÜK; siyasi bir öğreti değil, bir dünya görüşüdür. Türkiye'nin ve Türk Ulusu'nun gerçeklerine, gereksinimlerine ve yeteneklerine en uygun gelen, denenmiş başarılı sonuçları alınan bir öğretidir.
         ATATÜRKÇÜLÜK; herhangi bir yabancı siyasal akım ya da ideoloji ile açıklanamaz. Atatürkçülük, Türk halkının ve Türk yurdunun tabiatından, tarihinden doğmuştur.
        ATATÜRKÇÜLÜK; Türkiye'nin gerçeklerinden doğmuş bir düşünce sistemidir. Türk Milleti'nin iradesiyle oluşmuş, tarihi bir gelişmenin ürünüdür. Atatürkçülük, her şeyden önce millete haklarını tanıma ve tanıtmadır; millet egemenliğinin ifadesidir. Atatürkçülük bir kurtuluştur, milletçe bağımsızlığa kavuşmadır. Atatürkçülük, modern bir toplum hayatı yaşama demektir.
        ATATÜRKÇÜLÜK; "halkçılık", "laiklik", "cumhuriyetçilik", "devrimcilik", "devletçilik" ve "milliyetçilik" olmanın ötesinde, değişen nesnel koşullar karşısında, bu ilkeler çerçevesinde sürekli tutumlar takınmaktır. Atatürkçülük, kesinlikle salt ileriye açık bir ideolojidir. Atatürkçülüğü yorumlarken bazı farklı noktalara varılabilmesi olasıdır. Ancak Atatürkçülük de olmayan şey; "tutuculuk" ve "statükoculuk" tur. Atatürk'ün düşünceleri nesilden nesle aktarılacak bir put değil; yönlendirici bir dünya görüşü ve dünyanın dinamik bir yorumudur”...
             Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü sadece 10 Kasım günlerinde anmakla kalmayıp, O’nun ilke ve devrimlerinden daima yararlanarak Ulusumuzun daha ileri çağdaş medeniyet düzeyine ulaşmasında azami dikkat ve gayreti göstermenin sorumluluğunu taşıyoruz.    
             Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Cumhuriyetimizi kurma ve yaşatmada büyük çaba harcayan tüm kahramanları minnet ve şükranla anıyor, manevi huzurlarında saygı ile eğiliyorum. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! NE MUTLU ATATÜRK VE İLKELERİNE İNANANLARA…   
 
   
                     Daima kalbimizdesin Yüce Atatürk !    
     

29 Ekim 2012 Pazartesi

SALİHLİ'DE CUMHURİYET BAYRAMI COŞKU İLE KUTLANDI


            Cumhuriyetimizin kuruluşunun 89.'uncu yıldönümü ülke genelinde ve dış temsilciliklerde olduğu gibi Salihli'de de düzenlenen törenlerle, coşku içinde kutlandı.
           Kutlamalarda İlçe Kaymakamı Ertan Peynircioğlu, Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay, Garnizon Komutanı Binbaşı Metin Şahin, Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz de yer aldı.
           Sabah saatlerinde Kaymakamlık makamında tebriklerin kabulüyle başlayan tören Ramiz Turan Stadyumu'nda devam etti. Programda İlçe Kaymakamı Ertan Peynircioğlu, Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay, Garnizon Komutanı Binbaşı Metin Şahin, öğrencilerin ve vatandaşların bayramlarını kutladıktan sonra tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu.
     Günün anlam ve önemine ait  konuşmayı İlçe Kaymakamı Ertan Peynircioğlu yaptı. Konuşmanın ardından öğrenciler Cumhuriyet ile ilgili şiirler okudu. Salihli Belediyespor Kulübü sporcuları gösterilerde bulundu. Halk oyunları ekiplerinin ilgi ile izlenen gösterilerinin ardından  program resmi geçit töreni ile sona erdi.  
          Akşam saat 19.30'da Atatürk Anıtı önünde toplanan halk, Salihli Belediyesinin organize ettiği Fener Alayına katılarak belirlenen güzergah boyunca yürüdü, Kent Meydanına geldi. Halkın yürüyüşüne güzergah boyunca yer alan apartmanlarda oturan vatandaşlar da alkışlarla tempo tutup, bayrak sallayarak bu büyük coşkuya katkı verdiler.
          Kent Meydanında Atatürk ve Silah Arkadaşları adına yapılan saygı duruşu ve hepbir ağızdan okunan İstiklal Marşının ardından Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay Salihli halkına bir konuşma yaparak katılımlarından dolayı teşekkür etti.
         Bu yılki yürüyüşe davet edilen Karşıyaka Bandosu konuşmanın ardından kısa bir konser verdi.Gece Havai fişek gösterilerinin ardından son buldu. 
       Salihli Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay'ın konuşmasını izlemek için lütfen video üzerine tıklayınız :





22 Ekim 2012 Pazartesi

ULUSAL BASIN SALİHLİ'Yİ KEŞFETTİ


             Lidya ve Sardes araştırmaları yapan Salihlili araştırmacı-yazar Mustafa Uçar, Kral Midas’ın Paktalos ırmağında yıkandığı yerin günümüzde Salihli'de, Çamur Kaplıcaları yakınındaki halkın “Kazan/Şelale” dedikleri yer olduğunu geçen hafta açıklamıştı. 
             Uçar'ın konuyla ilgili açıklaması ulusal basın tarafından ilgi ile karşılandı.TRT HABER televizyon kanalı ve Habertürk gazetesi muhabirlerini Salihli'ye göndererek Mustafa Uçar ile  konuya ait röportaj ve çekimler yaptılar. 
             TRT HABER kanalı yayınına 22 Ekim günü başladı, Habertürk gazetesinin bayram günlerinde haberi gazetelerinde yayınlayacağı bildirildi. 
           Mustafa Uçar UCR Ajans'a yaptığı açıklamada"Salihli ve çevresi tarih,kültür,doğa turizmleri ve hatta onların alt kolları inanç turizmi,kırsal turizm,traking, termal turizm  açısından bilinenden daha fazla değere sahiptir. Ne yazık ki günümüze kadar bu zenginliklerimizin farkına varamamışız.Biz bu toprakların insanı olarak kendi zenginliklerimizi yeni fark etmeye başladık.Eğer Salihli halkı,resmi ve özel kurum ve kuruluşlar Salihli Turizm Derneğimize maddi ve manevi anlamda destek verirlerse daha bilmediğimiz konu ve yerler hakkında bilgilendirme yapmaya devam edeceğim. Değerlendirmeleri elbirliği ile yapmamız gerekiyor"dedi.
             TRT HABER kanalının haber görüntüsü aşağıda yayınlanmaktadır.  

1 Ekim 2012 Pazartesi

MİDAS'IN YIKANDIĞI YER SALİHLİ'DE BULUNDU


Lidya ve Sardes araştırmaları yapan Salihlili araştırmacı-yazar Mustafa Uçar, Kral Midas’ın Paktalos ırmağında yıkandığı yerin günümüzde Salihli'de, Çamur Kaplıcaları yakınındaki halkın “Kazan/Şelale” dedikleri yer olduğunu açıkladı.
Uçar’a göre; “Lidya dilinde ‘Pakta-ala-wa’ olan ırmağın ismi Helence diline uydurulurken “Paktalos” olmuştur. “Pakta” kelimesinin Lidçedeki anlamı “dik yamaçtan çıkan su”dır ve wa takısı “yer” anlamı taşır. Yani lidçede “paktalawa” 'dik yamaçtan çıkan su yeri' anlamını taşımaktadır. Bulduğumuz yer tam bu tanıma uymaktadır Paktalos ırmağı, kendi adını taşıyan dar ve derin kanyon ile  Bozdağ zirvesindeki kaynağından anılan yere  gelmekte ve birden dik kayaların arasından şelalelerle dökülmektedir.”
 Mustafa Uçar sözlerine şöyle devam etti:” İkibin beşyüz yıl öncesinde Paktolos ırmağı Hermos ya da lidçe adıyla "Swa-ma-arda" şimdilerin Gediz nehrine bağlanmakta,   Smyrna (İzmir) yolu ile  Ege denizine bağlanan, üzerinde 5 - 7 metre boyunda Yelkenli -  kürekli gemilerin dolaştığı bir ırmaktı. Günümüzde Paktalos’un dere haline dönüşmesine tarih boyunca olagelen büyük depremler sonucu Sart tepesinin heyelan halinde bu bölgeye akması sebep olmuştur. Önü toprakla tıkanan Paktalos yeni bir yol bulmuş bugün  "Tabak çayı” dediğimiz yeni bir çay oluşmuştur. Eski Paktolos,  son yıllarda azalan yağışlarında azlığı ile eski debisini kaybetmiştir."
Mustafa Uçar, Kral Midas ile öykü hakkında ise şunları anlattı:
"Kral Midas, Gordion kentinde yaşayan efsanevi Frigya krallarındandır.  İÖ. 738 yılı ile İÖ. 696 yılına kadar yaşadığı Gordion'a kral olması da çok ilginçtir; Geride varis bırakmadan ölen Kralın yerine, kimi seçeceklerine karar veremeyen Frigyalılara kâhinler bir tavsiyede bulunmuştu:  “ Ülkeye araba ile ilk gelen kişi kral yapılsın!” Bu bekleyiş içinde kentin kapısından kullandığı kağnı (Öküz arabası) ile genç Midas girer. Yanında annesi Kibele ve babası Gordios vardır.  Halk yaşlı Gordios’u kral seçer. Bir şans eseri Kral olan Gordios öldükten sonra ise yerine öykümüze konu olan oğlu Midas geçer.
Kral Midas ile ilgili Herodot'un tarih kitabında anlattığı efsane ise şöyle: 
  Midas kızına dokununca kızı Altın heykele dönüştü (Walter Crane tarafından çizilen resim, 1893 baskısı)
"Dokunduğu her şeyi altına çeviren Midas"   
“Şarap tanrısı Dionisos'un (Bacchus) yoldaşı Satiros, Frigya'yı gezerken Midas'ın gül bahçesinde uyuyakalmış. Satiros'u bulup, on gün on gece sarayında ağırlayan Midas'ın konukseverliğinden etkilenen Dionisos, kralın bir dileğini gerçekleştireceğini söylemiş. Kral Midas da her dokunduğunun altına dönüşmesini ve böylece daha zengin olmayı istemiş. Ancak yemek için dokunduğu yiyecekler, içecekler ve ünlü gül bahçesi bile altına dönüşünce, kral Dionisos'dan bu uğursuz gücü geri almasını istemiş. Midas'ın durumuna acıyan tanrı Dionisos krala, Sardes’de, Paktalos Irmağı'nda yıkanmasını söylemiş. Bu ırmakta yıkanan Midas, her tuttuğunun altına dönüşmesinden kurtulmuş ama o günden sonra Paktolos ırmağı altın akmaya başlamış”  
Herodot, ünlü tarih kitabında öyküyü böyle anlatır ve devam eder; “Sardes’lilerin altın zenginliği işte bu Paktalos ırmağındaki altınlardan gelir. Irmakta o kadar çok altın vardır ki halk kestiği koyun postlarını bu ırmağa atar, tüylerin arasından altın parçalarını toplarlardı”

 Anılan şelaleye gitmek için Salihli'ye, Çamur Kaplıcalarına gitmeniz gerekmektedir. Kaplıca meydanından sağa dönen yolu takip etmeniz ve ikinci sola dönen sapaktan asfalt yolu  bir kilometre takip ederseniz karşınıza çıkacak köprünün sağ alt tarafında   şelaleyi göreceksiniz.
Haber: UCR AJANS

21 Eylül 2012 Cuma

SALİHLİ ŞEHİDİNİ YANLIZ BIRAKMADI!


Bingol'de  kahpece kurulan pusuda şehit düşen Salihli'li er Anıl ERULUÇ, doğduğu ilçede öğle namazına mütakip kılınan cenaze namazı sonrası merkez Karaman camiinde düzenlenen törenle Salihli Asri mezarlığında toprağa verildi.
Şehidin cenazesi Ankara'daki törenin ardından Akhisar'a, oradan da  memleketi Salihli'ye getirildi. Baba ocağında şehit ile vedalaşan aile bireyleri güçlükle ayakta durabildi.
Daha sonra konvoy ile Salihli merkez karaman camiine getirilen şehidin naaşı askeri törenle kaldırıldı. Bu esnada çevrede yoğun güvenlik önlemi alındı. Yollar kapatıldı, askeri bando eşliğinde, bayraklar açılarak, alkışlarla, teröre lanet okunarak şehidin cenazesi kurudere caddesinden asri mezarlığına doğru yola çıktı. 10 bine yakın kişinin katıldığı cenaze yürüyüşü boyunca sloganlar atıldı.
Bingöl-Muş karayolundaki terörist saldırıda şehit olan Topçu Er Anıl Eruluç (24) un cenaze namazına babası Nevzat, annesi Şükran ve erkek kardeşi Cemal ile diğer yakınları, Manisa milletvekilleri Muzaffer Yurttaş, Uğur Aydemir, Sümer Oral, Erkan, Özgür Özel, Hasan Ören ve Sakine Öz, Vali Halil İbrahim Daşöz, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Manisa Garnizon Komutanı Tuğgeneral Nehir Aydır, mülki amirler, daire müdürleri, askeri erkan ve binlerce vatandaş katıldı. Cenaze namazını ise Karaman Camisi'nde, Manisa İl Müftü Vekili Çakıroğlu kıldırdı. Namaz sırasında şehidin annesi, babası ve kardeşi güçlükle ayakta durdu.
Cenaze töreninde bir komutan, Anıl Eruluç'un özgeçmişini okudu. Tabut, askerlerin omuzunda cenaze aracına kadar taşındı.  Güzergah üzerinde bekleyen, caddeler üzerindeki evlerin balkonlarında bulunanlar, gözyaşlarına hakim olamadı. Binlerce vatandaş, Türk bayrakları açarak, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez", "Kahrolsun PKK" sloganları attı. Şehit Anıl Eruluç'un asker olmadan önce aldığı ve sosyal paylaşım sitesine fotoğrafını koyduğu arabası da önüne kendi fotoğrafı yerleştirilerek ve çiçeklerle süslenerek tören yerine getirildi. Cenaze aracıyla Salihli Asri Mezarlık'a götürülen şehit Eruluç, gözyaşları arasında toprağa verildi.
Askerliğinin bitimine 7 ay kalan Topçu Er Anıl Eruluç'un, geçen hafta sonu ailesinin yanında izinde olduğu, üç gün önce geri döndüğü öğrenildi. Bir erkek kardeşi olan Tekstil mezunu Eruluç'un, askerlikten önce bir bilgisayarcıda çalıştığı ve evin büyük oğlu olduğu belirtildi.

14 Eylül 2012 Cuma

FESTİVA OUTLET SALİHLİ'DE AÇILDI


Lidya ve Sardes araştırmaları yapan Salihlili araştırmacı-yazar Mustafa Uçar, Kral Midas’ın Paktalos ırmağında yıkandığı yerin günümüzde Salihli'de, Çamur Kaplıcaları yakınındaki halkın “Kazan/Şelale” dedikleri yer olduğunu açıkladı.
Uçar’a göre; “Lidya dilinde ‘Pakta-ala-wa’ olan ırmağın ismi Helence diline uydurulurken “Paktalos” olmuştur. “Pakta” kelimesinin Lidçedeki anlamı “dik yamaçtan çıkan su”dır ve wa takısı “yer” anlamı taşır. Yani lidçede “paktalawa” 'dik yamaçtan çıkan su yeri' anlamını taşımaktadır. Bulduğumuz yer tam bu tanıma uymaktadır Paktalos ırmağı, kendi adını taşıyan dar ve derin kanyon ile  Bozdağ zirvesindeki kaynağından anılan yere  gelmekte ve birden dik kayaların arasından şelalelerle dökülmektedir.”
 Mustafa Uçar sözlerine şöyle devam etti:” İkibin beşyüz yıl öncesinde Paktolos ırmağı Hermos ya da lidçe adıyla "Swa-ma-arda" şimdilerin Gediz nehrine bağlanmakta,   Smyrna (İzmir) yolu ile  Ege denizine bağlanan, üzerinde 5 - 7 metre boyunda Yelkenli -  kürekli gemilerin dolaştığı bir ırmaktı. Günümüzde Paktalos’un dere haline dönüşmesine tarih boyunca olagelen büyük depremler sonucu Sart tepesinin heyelan halinde bu bölgeye akması sebep olmuştur. Önü toprakla tıkanan Paktalos yeni bir yol bulmuş bugün  "Tabak çayı” dediğimiz yeni bir çay oluşmuştur. Eski Paktolos,  son yıllarda azalan yağışlarında azlığı ile eski debisini kaybetmiştir."
Mustafa Uçar, Kral Midas ile öykü hakkında ise şunları anlattı:
"Kral Midas, Gordion kentinde yaşayan efsanevi Frigya krallarındandır.  İÖ. 738 yılı ile İÖ. 696 yılına kadar yaşadığı Gordion'a kral olması da çok ilginçtir; Geride varis bırakmadan ölen Kralın yerine, kimi seçeceklerine karar veremeyen Frigyalılara kâhinler bir tavsiyede bulunmuştu:  “ Ülkeye araba ile ilk gelen kişi kral yapılsın!” Bu bekleyiş içinde kentin kapısından kullandığı kağnı (Öküz arabası) ile genç Midas girer. Yanında annesi Kibele ve babası Gordios vardır.  Halk yaşlı Gordios’u kral seçer. Bir şans eseri Kral olan Gordios öldükten sonra ise yerine öykümüze konu olan oğlu Midas geçer.
Kral Midas ile ilgili Herodot'un tarih kitabında anlattığı efsane ise şöyle: 
  Midas kızına dokununca kızı Altın heykele dönüştü (Walter Crane tarafından çizilen resim, 1893 baskısı)
"Dokunduğu her şeyi altına çeviren Midas"   
“Şarap tanrısı Dionisos'un (Bacchus) yoldaşı Satiros, Frigya'yı gezerken Midas'ın gül bahçesinde uyuyakalmış. Satiros'u bulup, on gün on gece sarayında ağırlayan Midas'ın konukseverliğinden etkilenen Dionisos, kralın bir dileğini gerçekleştireceğini söylemiş. Kral Midas da her dokunduğunun altına dönüşmesini ve böylece daha zengin olmayı istemiş. Ancak yemek için dokunduğu yiyecekler, içecekler ve ünlü gül bahçesi bile altına dönüşünce, kral Dionisos'dan bu uğursuz gücü geri almasını istemiş. Midas'ın durumuna acıyan tanrı Dionisos krala, Sardes’de, Paktalos Irmağı'nda yıkanmasını söylemiş. Bu ırmakta yıkanan Midas, her tuttuğunun altına dönüşmesinden kurtulmuş ama o günden sonra Paktolos ırmağı altın akmaya başlamış”  
Herodot, ünlü tarih kitabında öyküyü böyle anlatır ve devam eder; “Sardes’lilerin altın zenginliği işte bu Paktalos ırmağındaki altınlardan gelir. Irmakta o kadar çok altın vardır ki halk kestiği koyun postlarını bu ırmağa atar, tüylerin arasından altın parçalarını toplarlardı”

 Anılan şelaleye gitmek için Salihli'ye, Çamur Kaplıcalarına gitmeniz gerekmektedir. Kaplıca meydanından sağa dönen yolu takip etmeniz ve ikinci sola dönen sapaktan asfalt yolu  bir kilometre takip ederseniz karşınıza çıkacak köprünün sağ alt tarafında   şelaleyi göreceksiniz.
Haber: UCR AJANS

27 Temmuz 2012 Cuma

GALATASARAY 4 AĞUSTOS'TA İZMİRDE MAÇ YAPACAK

 2011-2012 Şampiyonu Galatasaray Futbol Takımı muhteşem kadrosu ile Türkiye'de ilk kez İzmir Atatürk Stadında taraftarın karşısına çıkacak

Galatasaray Spor Kulübünden yapılan açıklamada, sarı-kırmızılı ekibin ilk olarak 1 Ağustos Çarşamba günü NK Olimpija Ljubljana ile karşılaşacağı kaydedildi. Ljubljana'daki Stozice Arena'daki dostluk maçı, TSİ 21.00'de oynanacak. 

Galatasaray'ın ikinci hazırlık maçındaki rakibi ise Serie-A takımı Lazio olacak. İzmir Atatürk Stadı'ndaki karşılaşma, 4 Ağustos Cumartesi günü saat 22.00'de yapılacak. 
Galatasaray, ayrıca 8 Ağustos 2012 Çarşamba akşamı saat 22.00'de Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'da bir başka İtalyan ekibi Fiorentina ile dostluk maçı yapacak.

19 Temmuz 2012 Perşembe

SALİHLİ İÇİN İMSAKİYE (Namaz zamanları)


 ucr ajans olarak tüm İslam alemine ve değerli hemşerilerimize hayırlı Ramazanlar dileriz.

            SALİHLİ İÇİN RAMAZAN NAMAZ VAKİTLERİ 


SON DAKİKA:Kayıp Amerikalı Arkeolog Ölü Bulundu


Manisa'daki Spil Dağı'nda kaybolan Amerikalı arkeolog Chad Micheal Gillis Digregolio, Tigem mevkisinde ölü olarak bulundu.

  Kayalık alanda, yüksekten düşerek öldüğü tahmin edilen Amerikalı arkeolog Chad Micheal Gillis Digregolio'nun cesedi arama kurtarma ekiplerince indirilerek otopsi için Manisa'ya götürüldü. 

 

BİNTEPELER'DE GÖREVLİ ARKEOLOG SPİL'DE KAYBOLDU


Amerikalı bir arkeolog, Manisa'ndaki Spil Dağı'nda kayboldu. Dün (18 Temmuz) eteklerindeki mağaraları incelemek için dağa çıkan Boston Üniversitesi'nden Chad Micheal Gillis Digregolio'yu (27) arama çalışmaları devam ediyor.

ABD'den bir grupla Manisa'nın Salihli ilçesindeki Bintepeler mevkisine yüzey araştırmaları yapmak için gelen arkeolog Digregolio, mağaralara merakı olduğu için izin gününde 35 DUJ 12 plakalı otomobili kiralayarakSalihli'den Manisa'ya geldi. Otomobili Çobanisa beldesi yol kenarına park ederek Spil Dağı'na tırmandı. Çarşamba günü,Saat 17.00'den beri arkeologdan haber alamayan arkadaşları, jandarmaya haber verdi. Manisa Arama Kurtarma Derneği (AKUT), İzmir AKUT, Manisa Sivil Savunma Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, dün geceden beri Chad Micheal Gillis Digregolio'yu Spil dağında arıyor.
AKUT Manisa Birim Başkanı Hakan Özcan, yaptığı açıklamada, "Kaybolan arkadaşımız dün izinliymiş. Araç kiralamış ve bu taraflara gelmiş. Kendisinden bir daha haber alınamamış. Arkadaşları, kiralama yerinden aracın nerede olduğunu sormuş, şirket de bu mevkiyi belirlemiş. Geldiklerinde aracı burada bulmuşlar. Bize de olayın hemen akabinde haber verdiler, yardım talep ettiler. Ekimizle geldik, dün geceden beri buradayız ve mağaraları aramaya başladık. İzmir AKUT'an da köpek istedik. Burada çok miktarda mağara var, en azından köpeğin bize gösterebileceği bir yön, birçoğunu elememizi sağlayacak. İnşallah telefonu başka bir yere düşmüştür, o yüzden cevap vermiyordur. Telefonu çalıyor fakat iki baz istasyonu olduğu için yeri tespit edilemiyor. Burası 2,5 kilometrelik bir yay, aramada köpek çok büyük rol oynayacak." dedi.

30 Haziran 2012 Cumartesi

İZMİR-MANİSA KIRSAL TURİZMDE BULUŞTU


Balçova'da bulunan Termal Otel'de düzenlenen İzmir-Manisa Kırsal Turizm Çalıştayı dün gerçekleştirildi.  

 Çalıştay'a katılan Vali Halil İbrahim Daşöz yaptığı konuşmada Ege Bölgesi'nin önemine dikkat çekti. İzmir ve Manisa'nın koordineli bir şekilde çalışması gerektiğine vurgu yapan Daşöz, "Büyük şehir insanlarının en çok ihtiyaç duyduğu, doğallıktır. İnsanların ihtiyacı olan doğallığın bu bölgede olduğuna inanıyorum." dedi.


Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, İzmir ve Manisa'da kırsal turizmin geliştirilmesi amacıyla İzmir Balçova Termal Otel'de düzenlenen İzmir- Manisa Kırsal Turizm Çalıştayı'na katıldı. İzmir ve Manisa Valilikleri ve ilgili birimlerin katkılarıyla düzenlenen çalıştaya Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, İzmir Vali Yardımcısı Haluk Tunçsu,Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdülaziz Ediz, Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürü Erdinç Karaköse, akademisyenler, bazı belediye başkanları ile sivil toplum kuruluşları katıldı.

Çalıştayın açılış konuşmasında İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdülaziz Ediz, İzmir ve Manisa kırsalında turizmi etkin kılmak için kültürel özellikleri sergilemek, el sanatlarını ve yöresel ürünleri satılabilir kılmak, yeme içme ve konaklama alanlarını oluşturarak, bölgeye ve doğaya uyumlu turizme ve turiste hizmet edebilmek için yeni projeler önerilmesi gerektiğini söyledi.

"İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE BAŞARACAĞIZ"

Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürü Erdinç Karaköse, "Kırsal turizm alanı olarak değerlendirdiğimiz yaşam alanlarımız insanlarımızın bugünkü sosyal yaşamları içerisinde en çok arayışına düşecekleri, gidip yaşamak isteyecekleri belki de sosyal yaşamlarını devamlı olarak sürdürmek isteyecekleri mekânlar ve geleceğin cazibe merkezleri olacaktır. Bu çerçevede bugünün kırsal turizm olarak turizm sektörüne kazandırılması hedefi ile yola çıktığımız bu çalışmalarda belki de geleceğin en önemli konularından bir tanesinin temellerini atmış olacağız. Kırsal turizm başlığı ile yola çıktığımız bu çalışmada, kırsal turizm mekânlarının turizme kazandırmasını sağlarken beraberinde insanlığın en önemli ihtiyaç duyacağı yaşam alanlarının doğa özelliği ile kendi değerlilikleri ile orijinallikleri ile korunabildiği alanların oluşturulmasına önemli katkı sağlayacağız. Böyle bir süreçte özellikle İzmir ve Manisa gibi iki komşu ilin işbirliği içerisinde hareket etmesi daha güçlü bir temel ile başlamasına ve gelecekte daha güzel, daha verimli çok yararlı sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Manisa ve İzmir'in değerleri birlikte ele alındığında daha güçlü destinasyonların çıkmasını sağlayacaktır. Kırsal turizmin geleceğin en önemli turizm çeşitliliklerinden biri olacağına inanıyorum" dedi.

"ÇOK ORTAK NOKTA VAR"

İzmir ve Manisa'daki turizm değerlerinin vurgusunun anlaşılırlığı açısından önemli bir çalıştay olduğunu belirten İzmir Vali Yardımcısı Haluk Tunçsu, "İzmir ve Manisa'nın ortak noktaları bulunmakta.  Bunların başında kırsal turizm, inanç turizmi ve termal turizm gelmektedir. Manisa ve İzmir'in Bozdağ, Gölcük ve Sart üçgeni kırsal turizm için çok önemli bir bölge. Burada yaban hayatı ve ekolojik zenginlikler bulunmakta. Bunların mutlaka envanterlerinin çıkarılması, tanıtımlarının yapılması gerekir.  Burada çalışma grupları oluşturulup bir yol haritasına bağlanmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.Akademisyenler, sivil toplum örgütleri ve turizm sektöründekilerle birlikte İzmir ve Manisa'nın tanıtımı için çalışmalıyız" şeklinde konuştu.



"EGE ÖNEMLİ BİR BÖLGE"

Toplantıda konuşan Vali Daşöz, "Ege Bölgesi ülkemizin çok önemli bir bölgesi. Bütün kadim uygarlıklarının kurulduğu bir Bölge. İzmir'i, Manisa'yı ve Aydın'ı gezdiğimizde her tarafta antik şehirleri görebiliriz. Ege Bölgesi ve Anadolu'nun her tarafı aslında bir açık hava müzesi.Aantik şehirlerin buralarda kurulma sebebi buraların bereketli toprak olmasıdır. Tarihte kurulan bütün uygarlıklar suyun olduğu bereketli topraklarda yerleşimlerini sürdürmüşlerdir. Bölgenin tarım ürünlerinin yanında en önemli özelliği de mutfağıdır. Bölgede çok çeşitli ot kültürü bulunmakta. Buna benzer diğer bütün değerleri bir marka halinde farkındalık içerisinde tanıtmalıyız. Bu bölgedeki tarihi kültürel değerleri çekim unsuru yaratmak için çalışmalıyız"dedi. Bölgenin turizmini geliştirmek için topyekûn birlik içerinde kafa yorulması gerektiğini belirten Vali Daşöz, "Tarihi ve kültürel değerleri ferdi olarak değil, bölge olarak düşünüyoruz. İzmir'i burada simge olarak kullanıyoruz. İzmir'i denizi ve iklimi farklı kılmaktadır. Geçmişten bu yana İzmir daha güçlü bir imaja sahip ve Türkiye'nin dünyaya açılan bir penceresi konumunda. Böyle bir noktada turizmin çok daha güçlü bir algı olarak ele alınması gerekiyor" diye konuştu.  Manisa'da sanayi, tarım ve enerji sektörünün gelişmekte olduğunu, bölgenin tek Şehzadeler şehrinin Manisa olduğunu belirten Vali Daşöz, "Şehzadeler şehri deyince hemen bir cümlede geçemeyiz. Manisa, Osmanlı döneminin en güzide eserlerinin toplu olarak bir arada bulunduğu bir şehir. İç turizm ve dış turizm olarak olaya bakmalıyız. Yöremizde bir birinden güzel ve değerli birçok yerler var. Onun için güzeli seçmek çok zor" dedi.

"MESAFELER ANLAMSIZLAŞTI"

Türkiye'nin önemli projelerinin İzmir ve Manisa bölgelerinde kesiştiğini söyleyen Vali Daşöz, "Artık mesafeler anlamını kaybetmiş durumda. Büyük şehir insanlarının en çok ihtiyaç duyduğu, doğallıktır. İnsanların ihtiyacı olan doğallığın bu bölgede olduğuna inanıyorum. Bu bakımdan turizm vizyonumuzun olması gerekiyor. Bu bölge Türkiye'nin en önemli turizm bölgelerinden bir tanesi olmalı. Halkın yaşamına, kültürüne, günlük hayatına yansıyacak şekilde olmalı. Bölge bazında olayı ele almalıyız. Şu il, bu il olarak olaya bakmamalıyız. Her ilin diğer ile sağlayacak ilave bir katkısı var. Ortada müthiş bir sinerji var. Hiç kıskançlıklara gerek yok. Mülki makamlara ve yöneticilere özellikle liderlik, öncülük ve kapıyı açma görevi düşüyor"diye konuştu.

"SALİHLİ SADECE BİR TARİH VE TERMAL TURİZM ALANI DEĞİLDİR"

Toplantıya Salihli'yi temsilen katılan Salihli Turizm Derneği Başkanı, araştırmacı yazar Mustafa Uçar "Salihli sadece bir tarih ve termal turizm alanı değildir. Sardes tarih kültürü açısından Artemisi ile,Gymnasium'u ile,Bintepeleri ile çok önemlidir ama inanç turizmi açısından da önemlidir. Hırıstiyanlar için İncil'de adı geçen yedi kentten biri olmasına karşın Yahudiler içinde dünyanın üçüncü Sinagogu olması açısından da önemlidir.Üstelik Yahudiliğin Seferad kolu buradan çıkmıştır. Termal Turizm sadece kaplıca ve sağlık turizmini çağrıştırmaz Salihli'de, kent ısıtıldığı gibi termal seracılıkta da kullanılmaktadır. Sera dediğinizde aklınıza toprakta yetişen bitkiler gelir mutlaka ama Salihli'deki seralarda bitki besin maddelerini toprak ile temas etmeden doğrudan termal sudan alır bu bile başlı başına ilgi çeker.Marmara gölü çevresi hem balıkçılığa hem kuş gözlemciliğine uygundur. Baraj gölü keza amatör balıkçılar için ilginçtir ama hemen yanındaki 26 bin yıllık Fosil ayak izleri ve onların kayalara işledikleri resimler daha ilginçtir. Adala Kanyonunda rafting yapılamaz ama pekala kano ve kürek turizmine ev sahipliği yapabilir.Salihli'de turizm alternatifi bol bir kenttir, yeterki gezginler ve turizme yatırım yapacak müteşebbisler gelsinler bizlerle temasa geçsinler. Kırsal Turizm açısından köy evlerinde yapılacak ev pansiyonculuğu ile "Hasat Festivalleri" adı altında turistlere mevsimine göre tarlalardan zeytin, domates, üzümler toplatılabilir." şeklinde konuştu.
Çalıştay sonunda Envanter Hazırlama, Eğitim Örgütlenme, Etüt ve Projelendirme ve Tanıtım ve Pazarlama adı altında dört çalışma grubu oluşturuldu. Çalışma gruplarının önümüzdeki günlerde konularıyla ilgili çalışmalara başlayacağı bildirildi.


21 Haziran 2012 Perşembe

İZMİR-MANİSA KIRSAL TURİZM ÇALIŞTAYI YAPILIYOR


İzmir’de 29 Haziran’da düzenlenecek ‘İzmir-Manisa Kırsal Turizm Çalıştayı’ hazırlıkları tamamlandı. 

Çalıştay hazırlıklarını görüşmek üzere İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünde 13 Haziran 2012 Çarşamba günü bir araya gelen İzmir ve Manisa sınırındaki ilçe Belediyeleri ile sivil toplum kuruluş temsilcileri,Kırsal Turizm alnında birlikte çalışma kararı aldı.
İzmir İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Murat Karaçanta Başkanlığındaki toplantıya, Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürü Erdinç Karaköse, Tire, Bozdağ, Ödemiş, Birgi Belediyeler başkanları ile sivil toplum kuruluşları, çeşitli sektör ve üniversitelerin temsilcileri hazır bulundu. Toplantıda çalıştay hazırlıkları ve daha sonra yapılacak projeler de  görüşüldü. 
İzmir-Manisa Kırsal Turizm Çalıştayı 29 Hziran günü saat 09.00'da İzmir Balçova Termal Tesislerinde ilk çalışmasına başlayacak.
Alınan bilgiye göre çalıştaya İzmir ve Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüklerinin yanısıra her iki ilde konuyla ilişkili Belediye başkanları ve Sivil Toplum örgütleri davet edildi.
 Çalıştay için resmi davet alan, Salihli Turizm Derneği SATURDER Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Uçar "Bölgemizin Turizm potansiyelinin böyle bir toplantıda ele alınması sadece İzmir ve Manisa için değil tüm bölge için çok önemlidir. Toplantıya ben ve Sekreterimiz Çağatay Özçelik katılacağımızı  bildirdik, konuyla ilgili proje ve düşüncelerimizi birlikte sunacağız.Hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.


14 Haziran 2012 Perşembe

Ahmet Özbaş, Ege TV’de Salihli’yi anlattı




Salihli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Özbaş, katıldığı Ege TV’nin “Vizyon” programında ilçenin ekonomi alanındaki gelişmelerini anlattı. Ege TV program yapımcısı ve sunucu Mehmet Ali Deniz’in sorularını yanıtlayan Özbaş, yarım saat süren canlı yayın sırasında, ekrana yansıyan Salihli’nin turistik görüntüleri eşliğinde, özellikle gelişmekte olan turizm ve gıda sanayii sektörlerine vurgu yaptı.
Hükümetin geçtiğimiz aylarda açıkladığı yatırım teşvikleriyle, yatırımların son derece cazip hale getirildiğine vurgu yapan Özbaş, “Biz işadamları olarak şikayet edecek noktada değiliz. Tek beklentimiz kayıtdışı ekonomiye çözüm bulunmasıdır. Yüzde 18 oranındaki KDV’nin düşürülmesi halinde, kayıtdışı ekonominin önüne geçileceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Salihli Organize Sanayi Bölgesi’nin son yıllarda önemli bir gelişme içinde olduğunu anlatan Ahmet Özbaş, 30 firmanın faaliyet gösterdiği OSB’nin gıda sektörü ağırlıklı olduğunu kaydetti. Özbaş,  programda, Salihli’ye özellikle gıda sanayiine yatırım yapmak isteyen firmaları davet etti.

25 Mayıs 2012 Cuma

SALİHLİ TİCARET LİSESİNDE SARDES SERGİSİ AÇILDI

            Turizm Haftası etkinlikleri çerçevesinde Sardes antik kentinde ilk kez sergilenen "Sardes Gravürleri" bu defa Salihli Ticaret Meslek Lisesi Salonlarında öğrencilere ve halka açıldı.

            15 Nisan turizm Haftası etkinlikleri çerçevesinde  Başbakan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, Manisa Valisi Halil ibrahim Daşöz ve Manisa Bürokratlarının katılımı ile Sart Beldesinde halkın ziyaretine açılan "Sardes Gravürleri Sergisi", Salihlili öğrencilerinin ve halkın yararlanması amacıyla bu defa Salihli Ticaret Meslek Lisesi salonlarında Milli Eğitim Müdürü İsa Dilek, Salihli'deki okulların Müdür ve öğretmenleri ile öğrencilerin katılımı ile ziyarete açıldı.
       
            Serginin açılış konuşmalarına Salihli Ticaret Meslek Lisesi Müdürü Mehmet Afşar başladı:" Bu sergiyi Salihli Turizm Derneği Başkanı Mustafa Uçar hocamız ile Turizm Haftası etkinlikleri çerçevesinde yine burada açmayı planladık.Ama Sayın Valimizin Turizm Haftasını bu yıl Sardes'te gerçekleştirmek istemesi sonucu ertelendi. Geç de olsa serginin okulumuz salonlarında açılmasından memnunuz"dedi.

            Serginin hazırlayıcısı olan Salihli Turizm Derneği Başkanı, araştırmacı yazar Mustafa Uçar ise:" Benzer etkinlikler ile halkımıza, özellikle genç nesile Salihli ve civarındaki tarihi turistik değerlerimizi tanıtmak istiyoruz. İstiyoruz ki yeni yeni turizme açılan Salihli ve çevresinin tanıtımında gençler aktif görev alsınlar, her biri Salihli'nin turizm elçileri olsunlar.Bu amaçla önümüzdeki yıl daha etkin tanıtım faaliyetlerine girişecek ve özellikle okullarda konu ile ilgili konferanslar vereceğiz. Umarım bu çalışmaların karşılığında Salihli, Turizm gelirlerinden hak ettiği payı elde eder" diye konuştu.

           Açılış konuşmasında Milli Eğitim Müdürü Dilek ise  şunları söyledi: "Salihli'ye yeni atandım. Şu anda burada ilk açılışımızı gerçekleştiriyorum.Yeni atandığım için henüz çevreyi gezip tanıma fırsatım olmadı.Ancak, bugün burada, Lidyalıların başkenti konumunda bulunan Sardes'in gravür sergisini açarken, değerli hocamız Mustafa Uçar'dan da Lidyalılar ve Sardes konusunda bilgi edineceğim.Benim adıma çok iyi bir başlangıç olacak, umarım Salihli'de daha güzel ve başarılı açılışları da birlikte gerçekleştiririz. Hayırlı ve uğurlu olsun."

          Konuşmaların ardından  serginin açılışını, Salihli'de yeni göreve başlayan Milli Eğitim Müdürü İsa Dilek ile sergideki eserleri derleyen araştırmacı yazar Mustafa Uçar yaptı.
          Açılıştan sonra gezilen sergide İsa Dilek ve ziyaretçiler Mustafa Uçar'dan sergilenen eserler hakkında bilgilendirildiler.
          Serginin Haftasonları da dahil sabah 08.30 ile 15.00 saatleri arasında halkında ziyaretine açık olarak 7 Haziran Perşembe gününe kadar gezilebileceği bildirildi.